Guangzhou

Chen Clan akademisinde sanata doyduktan sonra biraz daha popüler bölgelerde gezelim dedik ve Shamian adasına gittik. Shamian adası kum ada ve zaten Çince anlamı da kum yüzey demek. 19 yüzyılda ada, Çin Hükümeti tarafından ikiye ayrılmış. Bir kısmı Fransızlara diğer kısmı ise İngilizlere verilmiş. Ada, Guangzhou’nun diğer yerlerinden farklı olarak tamamen Avrupai bir görünüme sahip. Oldukça sessiz, çevreleri ağaçlarla çevrili yürüyüş yolları, tarihi ve bakımlı binaları mevcut. Adada birkaç otel ve restaurant da var. Dilerseniz oturup bir şeyler yiyip içebilirsiniz.

Önceleri yabancı devletler tarafından ticaret merkezleri olarak kullanılan mekanların önlerinde şimdilerde düğün fotoğrafları çekiliyor. Çin’de Avrupa tarzı düğünler oldukça revaçta. Ve düğün fotoğrafları için de en çok tercih edilen mekan Shamian adası. Gezerken neredeyse 10’dan fazla gelin damat gördük 🙂

Adada sokakları gezerken kesinlikle kendinizi bir Avrupa şehrinde hissediyorsunuz. Batı tarzda ki cafeleri ve binalarıyla çevredeki insanları görmeseniz kesinlikle Çin’de olduğunuzu anlamazsınız.

Bu adanın en ilginç kısmı ise yabancı ticaret binalarıyla ve oralarda yaşayan insanlarla birlikte, inancın da etkilenmiş olması. Adada bir Fransız Katolik kilisesi var. Biz içeriye girdiğimizde ayin vardı ve bizi çok sevecen bir şekilde içeriye davet ettiler. İçerideki insanların tümü Çinli Katoliklerdi, hiç yabancı görmedik. Kilisenin mimarisi de oldukça etkileyici.

Bu küçük ama etkileyici kilisenin yanı sıra, sokaklarda yürürken türlü türlü ve ilginç heykellere rastladık. Hepsi de durup bakacak hatta fotoğraf çektirecek kadar eğlenceliler.

Ve son olarak da İnci nehrinin kenarında toplanmış birlikte şarkı söyleyen insanlara rastladık. Anlamasak da müzik güzel, birlikte olmak güzel. Bu arada belirteyim, bu insanlar sokak müzisyenleri değil. Çin’de insanlar sanıyorum evleri ortalama 40-60 m2 arasında olduğu için pek evde oturmuyorlar. Özellikle yaz günlerinde müzik aletlerini, uçurtmalarını, müzikçalarlarını alıp parklara bahçelere gidiyorlar. Bazı parklarda insanlar toplanıp birlikte spor yapıyor, bazıları alttaki videodaki gibi müzik çalıyor, bazıları bir tiyatro eserini canlandırıyor, bazıları ise dans ediyor. Hayat şekilleri Türkiye’dekinden çooook farklı anlayacağınız 🙂 İnsan zaman zaman özenmiyor değil. Shamin adasını da gezdikten sonra Hong Kong’a doğru yola çıktık biz. Bir sonraki yazım Hong Kong’tan olacak…

Shamian Adası – Guangzhou